
Aşık Mahzuni© Mayıs 2002. Afşin’in Berçenek (şimdiki adı Tarlacık) köyünde doğdu. Asıl adı Mehmet Şerif Cırık’tır. Ancak adını sonradan Şerif Mahzuni olarak değiştirdi. Aşıklık geleneğini küçük yaşlarda öğrendi. 12 yaşından beri bağlama çalan Aşık Mahzuni, ilk derslerini amcası Aşık Fezali’den aldı.
1948’de medrese eğitimine başladı. Daha sonra Mersin ve Ankara’da askeri okullarda okudu. 1961 yılında ordudan ayrıldı.
Aşık Mahzuni, Veysel, Davut Sulari gibi aşıklardan etkilendi. Ancak zamanla kendine özgü bir tavır geliştirdi.
Yaklaşık 3000 kadar şiiri olan Mahzuni, 400’ün üzerinde 45’lik plak, 15 kadar LP ya da CD ve 50’den fazla kaset doldurdu.
Türküleri başka sanatçılar tarafından da okunan Aşık Mahzuni, Türkiye’nin hemen her yerinde ve Türkiye dışında birçok ülkede konserler verip çeşitli şenliklere katıldı.
Değişik dönemlerde aynı adlı aşıklar yaşadı. Asıl adı Dursun Türk olan, (1871-1940) Ardahan’ın Aşağı Zurnal köyünden Aşık Mahzuni de bunlardan biridir.
Aşık Mahzuni’ye ilişkin hazırlanan Ali İhsan Aktaş’ın, »Anadolu’yu Kucaklayan Ozan Mahzuni Şerif« (1990), Süleyman Zaman’ın »Mahzuni Şerif, Yaşamı-Dünya Görüşü-Şiirleri« (1997) adlı kitaplar yayımlandı.
Ayrıca Aşık Mahzuni, şiirlerinin bir bölümünü topladığı »Dolunaya Tül Düştü« (1995) gibi kitapları bulunmaktadır.
Tedavi görmek için gittiği Köln’de (Almanya) öldü ve Hacıbektaş’ta toprağa verildi.
Bizim Dağlarda
Yeşilin her tonu morun güzeli
Yatar teker teker bizim dağlarda
Türküleri boyar sarı gazeli
Hasret uzun çeker bizim dağlarda
Zirvesinde ceylanları koklaşır
Bellerinde keklikleri taklaşır
Selvi çamı bulutlara yaklaşır
Sümbül boyun büker bizim dağlarda
Gün batan tepeler kızıla çalar
Hareleri bir oynaşır bir dalar
Yücelerde dertli geçer turnalar
Sülünler tüy döker bizim dağlarda
Mahzuni aşk ile gezer dolaşır
Bin can ile bir sevdaya dalaşır
Çiçekten çiçeğe konar bulaşır
Arılar bal eker bizim dağlarda
Değer Yok
Koca kente tezgah kursa cahiller
Cevher satsa pazarında değer yok
Özü körü alim etsem dünyaya
Biliminde nazarında değer yok
Bir Bağdat yolcusu bağnaza sorsa
Yol alır mı kırk yıl kendini yorsa
Bir kitap ki insan vurun diyorsa
Kaynağında yazarında değer yok
Gündüz ile gece denk mi ulema
Her iki anlamı gezdiren sema
Dün Sezar’ın hakkı Sezar’a ama
Bu zamanın Sezarında değer yok
Dağ bile eriyor koca dağ iken
Gazel mukadderdir yeşil bağ iken
Mahzuni’yi kucaklayın sağ iken
Altın olsa mezarında değer yok
1938-17
|